Radikal, July 7, 2005

From The Elvis Costello Wiki
Jump to navigationJump to search
... Bibliography ...
727677787980818283
848586878889909192
939495969798990001
020304050607080910
111213141516171819
202122232425 26 27 28


Radikal

Turkey publications

Asian publications
  • China      Hong Kong
  • Indonesia      Israel
  • Japan      Macau
  • Malaysia      Pakistan
  • Philippines      Singapore
  • South Korea      Taiwan
  • Thailand      Turkey
  • UAE

-

Bir sabır abidesi: Costello


translate
   Radikal

Harbiye Açıkhava'da sahneye çıkacak Elvis Costello "Moda şeylere karşı yıkılmadan ayakta kalacağıma inanıyorum" diyor

İSTANBUL — 1977 yılında My Aim Is True albümüyle müzik hayatına başlayan ve Liverpool'un Beatles'tan bu yana çıkardığı en önemli müzik adamlarından biri Elvis Costello yarın saat 21.00'de 12. İstanbul Caz Festivali kapsamında Harbiye Açıkhava'da sahneye çıkacak. Şarkı yazarlığı konusunda Bob Dylan, Van Morrison gibi devlerle kıyaslanan Costello new wave ve punk'a bulaşarak başladığı kariyerinde rock, pop, reggae, soul ve caz gibi türleri eşsiz vokaliyle ve farklı müzik algısıyla birleştiriyor. Tuşlu çalgılarda Steve Hart ve Steve Nieve, davulda Pete Thomas ve basta Davey Faragher'den kurulu The Imposters ekibiyle İstanbul'da konser verecek Elvis Costello'nun ünlü Rolling Stone dergisine verdiği söyleşiye uzanıyoruz şimdi.

Pop müziğin neredeyse tüm türlerini, hatta operayı bile denediniz. Fazla ileriye gitmiş gibi hissetmiyor musunuz?

(Gülerek) Hayır dersem çok mu ukalaca olur? Başaramayacağım işlere girişmiyorum. Şansım da yaver gitti şimdiye kadar İngiltere'de 1970'lerin sonlarının sanatçısı olarak biliniyorum. Şarkılarımın hepsi listelere girdi. Amerika'daki ticari başarım 1982'den 1991'e kadar sürdü. Bu dönemde hit parçalar da çıkardım. Bundan uzaklaştım çünkü daha da büyümek istemedim. Ve planım işe yaradı. 'Notting Hill'in film müziği 'She' (Charles Aznavour'un şarkısının cover'ıydı), tam bir hit oldu. Bana ihtiyacım olan parayı ve dilediğim işi yapma imkânı sağladı. Büyük firmaların desteğiyle bu tür aşırılıklar yapabiliyorsunuz. Sizin kuşağınızdan ve sizinle benzer türde müzik yapan sanatçılar aynı imkânlara sahip değil. Albüm anlaşmalarını bile zar zor yapabiliyorlar.

Onlar benim yaptığım şeyleri yapmaya çalışmıyorlar. Belki onlara çekici gelmiyor yapmaya çalıştıklarım. 'Almost Blue'yu yapabilmek için Nashville'e kadar gitmek, yapılan işe düşkün olmayı ve merak duymayı gerektirir. Bu işin kariyerim için neler getireceğini ya da benden neler götüreceğini bir an bile düşünmedim. 'Imperial Bedroom'u o büyük orkestra eşliğinde yapabilmek için Geoff Emerick'le işbirliğine gitmenin neye mal olacağını düşünmedim. 1982 yılında Kraliyet Filarmoni Orkestrası'yla Londra'daki Royal Albert Hall'da bir konser vermek üzere anlaştım. Bana, '60 kişilik orkestra için şu kadar para istiyoruz' dediler. Ben de, '80 kişilik orkestra ne kadar?' diye sordum. Ne yaptığımı bilmiyordum. Sanki pazardan havuç satın alıyor gibiydim.

İçgüdülerinizle mi hareket eden bir insansınız?

Çok içgüdüsel hareket ediyorum, ama ileriyi de görüyorum. Çok sabırlı bir insanım. Belki de kendi ölümsüzlüğümle ilgili yersiz bir inancım var. Gelip geçici akımlara, moda olan şeylere karşı yıkılmadan ayakta kalabileceğime inanıyorum. 80'ler boyunca da sabırla bekledim ve sonunda o abuk tipler aptal saç stillerini ve 'sintisayzır'larını da alıp gittiler.

Hayranlarınızın çoğu, yeni albümünüzü beğensin beğenmesin, ilk albümlerinizin daha iyi olduğunu söyleyebilir.

Hiçbir şarkıyı nostalji olsun diye söylemem. Belki de karşılaşabileceğiniz en 'nostaljik olmayan' insanım. Gelecek nesille de ilgilenmiyorum. İsmin müzik dünyasından bir kez silinmişse silinmiştir!

Arkanızda bırakacağınız mirasla da mı ilgilenmiyorsunuz?

Hayır. Bakmakla yükümlü olduğum, arkada bırakacaklarımdan para kazanması gereken bir kişi olursa ilgilenirim ancak. Şan, şöhret içinse miras umrumda olmaz. Nasıl olsa ben burada olmayacağım.

Gelecek nesille ilgilenmiyorsanız, bu albümleri kimin için yapıyorsunuz? Özellikle de 'Il Sogno ve 'The Delivery Man' gibi farklı albümleri...

Dinleyecek olan herkes için. Ben gençken sadece rock dinlemiyordum. Bir kıza âşık olup, Supremes ve Temptations dinlediğimi hatırlıyorum mesela. Ama David Ackles'i de severdim. Olgun bir sesi vardı. Bu seste Percy Mayfield ve Kurt Weill vardı. Ben doğduğumda rock'n roll daha yeni başlamıştı. Ama benim müzikle ilgili hayallerim 1954'e dayanmıyor. My Aim Is True yu yaptığım sıralarda en sevdiğim albüm Randy Newman'in ilk albümüydü.

Kendinizi bir şarkı yazarı kadar şarkıcı olarak da gördünüz mü hep?

Bir çocuk gibi söylerdim. Babam güzel şarkı söyleyebildiği için herkes benim de şarkı söylemeye yetenekli olduğumu düşünüyordu. Bir defasında bizi ziyarete gelen rahiplere şarkı söylemem için sınıftan seçilmiştim. Bir ara koroda da söyledim ama sesim çok yüksek çıkıyordu. Bu yüzden korodan çıkarıldım. Ve o korkunç müzik derslerinden ben de aldım: bir hafta keman dersi falan. Babam İspanya'ya bayılırdı. Birkaç kere İspanya'ya gitmiştik. 13 yaşındayken babam bana oradan gerçek bir İspanyol gitarı aldı. Gitara çelik teller takıp folk gitar haline getirmeye çalışmıştım. Peter Green'in 'Man of the World' isimli şarkısı onunla öğrendiğim ilk şarkıydı.

Şarkılarınızın çoğu imge ve sözcüklerle dolu, çok hızlı söylenen şarkılar. Şarkılarınıza söz yazarken nerede duracağınıza nasıl karar veriyorsunuz.

'Pump It Up'ın beş mısrasını atmıştım. Diğer şarkılarımdaysa ince bir ayar var. 'Blood & Chocolate' albümümdeki 'Tokyo Storm Warning', klostrofobiyle ilgili bir yolculuk şarkısıydı. Yazmak için farklı yollar vardır. 'Imperial Bedroom'daki şarkılardan çoğu anlamsızdır mesela. 'Beyond Belief' ve 'Man Out Of Time' bir şeyleri kabataslak anlatır. Onları yazarken hayatımda belirsizlikler hâkimdi. Bunlar 'Almost Blue'da olduğu gibi anlamı değiştirilmiş ve saklanmış sözler içeriyorlar. John Lennon vurulduğu gün 'Kid About It' diye bir şarkı yazmıştım. Habere inanmak istememiştim. 'John gitti' gibi sözler içeren bir şarkı da yazmak istemedim. Şarkının çok anlamlı olması için zor algılanan sözlere sahip olması gerekirdi.

Şarkılarınızı yazmak için en uygun nasıl bir gündür?

Bu işi ne zaman yapacağınızı hiç bilemezsiniz. Not defterlerim, kayıt cihazlarım var. Eğer bir restoranda oturuyorsam telefonuna kaydederim. (Kültür Sanat)

-

Radikal, July 7, 2005


Radikal profiles Elvis Costello ahead of his concert with The Imposters, Friday, July 8, 2005, Cemil Topuzlu Open-Air Theatre, Istanbul, Turkey.


-



Back to top

External links